Sizleri, depresyonun kadın ve erkeklerdeki görülme sıklığı, risk etkenleri veyahut klinik belirtileri, manik - majör özellikleri ve benzeri teknik konularıyla boğmak istemiyorum çünkü bunları heryerde okuyabilirsiniz. Ben size daha çok depresyon ile nasıl başa çıkabileceğinizi kısaca da olsa birkaç paragrafta anlatmak istiyorum. Psikolojik rahatsızlıklar, özünde çevrenizdeki insanlar ve size kaşı olan tavırları sebebi ile meydana gelir, bu kişiler de genelde yakın çevrenizdir. Bu güzel söz aslında sebebi çok güzel açıklıyor,
“Sevgi olanı olduğu gibi kabul etmektir, kendine uygun hale getirmek değil.
Biz insanları sevmiyor, onları değiştirmeye çalışıyoruz.”
Stresin etkisini daha fazla gördüğümüz, daha çok yorulduğumuz, daha az dinlenip spor yapmadığımız, iyi beslenmediğimiz her gün, psikolojik hastalıklarla olan etkileşimimizi artırıyor.
Modern zamanların hastalığı olarak da ifade edilen depresyon ise yaşam kalitemizi düşüren en önemli hastalıklardan. İşte depresyonla mücadele etmenin birkaç etkili yolu.
Kendinizi kabullenin
Mucize kelime işte tam burda “Kabullenmek” her ne kadar zor gibi gözüksede, mücadelenizin hakkını vermek istiyorsanız, öncelikle kendiniz hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi yeniden gözden geçirin. Bu zamanların sizde tamamen kronikleşmesine izin vermeden daha mutlu ve stressiz olacağınıza inanın, kendinizi ve yaşadıklarınızı kabullenin.
Yeterli miktarda uyumayı göz ardı etmeyin
Yoğun yaşantınız, uyku kalitenizde düşüşlere sebep olabilir. Uyku kalitenizin düşüşü ise tamamen depresif belirtilerinizin tetikleyicisi niteliğindedir. Bu durumu tamamen ortadan kaldırmak adına günde ortalama 7-8 saat kaliteli uykuya ayırmayı ihmal etmeyin.
Geçmiş ya da sorun odaklı olmayın
Geçmiş çoğu zaman sorunun ta kendisidir, bazen de olmak istenilen yer olarak akıllarda kalabilir. Fakat her ne olursa olsun, bir daha geri gelmeyecek bir zaman dilimidir. Bu yüzden geçmiş ya da sorun odaklı olmak, depresyonla olan mücadelenizde sizi olumsuz etkileyecektir.
Sevdiklerinize sırtınızı dönmeyin
Can sıkılmalarının sürekli arttığı, anlık öfkelerin çoğaldığı ve her an baskıda hissedilen süreçlerde genellikle yakın çevrelerde kopmalar yaşanır.
Bu durumu iyi yönetebilirseniz oldukça rahat bir şekilde sorunlarınızdan kurtulabilirsiniz.
Hedeflerinizi gözden geçirin
Depresyondaysanız, bir zamanlar keyif aldığınız aktiviteler sizin daima kurtarıcınız olacaktır. Biraz daha özveri ile kendinize sizi zorlamayacak, uygulanası hedefler koyun. Bu hedeflere ulaşmak sizi eskisi gibi heyecanlandıracaktır.
Depresyon döngüsünü unutmayın
Depresyon, bir rahatsızlıktır her an ve her yerde sizin de başınıza gelebilir.
Duygu durumundaki aşırılıklar yüzünden yaptığınız normal aktivitelerin sizi bunaltması ve durduk yere canınızı sıkması çok normal. Ama emin olun bu durum geçici olacak. Bu yüzden biraz daha sabredin. Bu kısır döngü içerisinde kendinizi daha fazla kapana sıkıştırmayın ve çok daha güler yüzlü kalmaya çalışın.
D vitaminini terk etmeyin
Araştırmalara göre, D vitaminin eksikliği, zamanla bireylerdeki depresyon belirtilerini arttırmaktadır. Dengesiz ve sağlıksız beslenmek ya da D vitamininden yoksun bir yeme alışkanlığına sahip olmak mücadelenizde size köstek olabilir. Bu yüzden yeme alışkanlıklarınıza D vitamini bakımından zengin yiyecekleri ekleyebilirsiniz. Psikolog Sosyolog Bayram AYDIN.
www.bayramaydin.com